ÖZET: Bu suçun oluşabilmesi için Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin dolandırıcılık suçunu ticari faaliyetleri sırasında işlemiş olmaları gerekir. Keza kooperatif yöneticilerinin bu nitelikli halden cezalandırılabılmelerı için suçun kooperatifin faaliyeti kapsamında, işlenmesi gereklidir. Bu suçun faili tacir veya şirket yöneticisi ya da şirket adına hareket eden kişi ya da kooperatifin yöneticisi olabilir. Okumaya devam et
Kategori arşivi: Güncel Haberler ve İçtihatlar
Ek 15 Numaralı Protokol Taslağına göre; AİHM’e başvuru süresi 6 aydan 4 aya inecek
Ziynet Eşyaları, Kişisel Mal, Katılma Alacağı, Değer Artış Payı ?
ÖZET : Dava, katılma alacağı istemine ilişkindir. Davalı ikramiye çıkan milli piyango biletini kişisel mal ya da kişisel mal yerine geçen bir değerle aldığını iddia etmediğine ve aksini kanıtlayamadığına göre biletin günlük harcama kapsamında edinilmiş malla alındığı ve bu sebeple edinilmiş mal grubuna dahil olduğunun kabulü gerekmektedir. Mahkemece, davacının dava dilekçesindeki ziynet eşyalarına dair taleplerinin ve ziynetlerinde bedeli indirildikten sonraki yarı bedelinin birlikte değerlendirilmesinde; davacı tarafın ilk talebinin değer artış payına, 2. bölümün ise katılma alacağına dair olduğu kabul edilerek davanın kısmen kabulüne dair verilen karar usul ve yasaya uygundur. Okumaya devam et
Anayasa Mahkemesi, TCK 103/2 maddesini iptal etti!
AYM, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinin 2. fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine hükmetti.
Anayasa Mahkemesi (AYM), 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun çocuklara yönelik cinsel istismarlara verilecek cezayı belirleyen 103. maddesinin 2. fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine hükmetti.
Türk Ceza Kanunu’nun 18 Haziran 2014 tarihinde değiştirilen söz konusu fıkrası, cinsel istismarın “vücuda organ veya benzer bir cisim sokulması” suretiyle yapıldığının belirlenmesi durumunda bu fiili gerçekleştiren kişilere mahkemeye hiçbir takdir yetkisi tanımadan en az 16 yıl hapis cezası verilmesini öngörüyor.
AYM, söz konusu fıkranın “mahkemeye olaya özgü takdir marjı tanımadığı” ve “onarıcı hukuk kurumları öngörmediği” gerekçeleriyle Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesini ihlal ettiğine karar verdi.
AYM tarafında oy çokluğuyla alınan 12 Kasım tarihli karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Söz konusu fıkra hakkında verilen iptal hükmü 1 yıl sonra yürürlüğe girecek. Okumaya devam et