Koruma Amacıyla Özgürlüğün Kısıtlanması MK.m.432

Uygulamaya İlişkin Bilgi 

Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına ilişkin olarak yetkili Sulh Hukuk Mahkemesi’ne yapılan başvurunun neticesinde, mahkeme ilgili kişinin o ilde bulunan Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’ne yatırılarak, akıl hastalığının olup olmadığı, herhangi bir uyuşturucu madde kullanıp kullanmadığı, serseri bir yaşam şekli sürüp sürmediği ve vesayet altına alınmasının gerekli olup olmadığı konularının ivedilikle mahkemeye bildirilmesi için Emniyet Müdürlüğü’ne teslim edilmek üzere bir müzekkere düzenliyor. Düzenlenen bu müzekkereyi mahkemeden elden takipli olarak alıp, görevli emniyet müdürlüğüne teslim ediyorsunuz. Başvurunuzda şahsın son görüldüğü ya da bulunduğu yerlere ilişkin olarak belirttiğiniz adresler de bu müzekkerede yer alıyor ve emniyet, ilgili kişi hakkında bu adreslere giderek arama yapıyor. Bulunan şahıs emniyet güçleri tarafından alınarak hemen hastaneye yatırılıyor ve ilgili şahıs üç dört hafta gözlem altında tutularak hakkında mahkemece istenen rapor düzenleniyor. 

Görevli ve Yetkili Mahkeme

Koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasına karar verme yetkisi, vesayet makamına aittir. MK.m.397/II’ye göre, vesayet makamı, sulh hukuk mahkemesidir. O halde, koruma amacıyla özgürlüğün kısıtlanmasında görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Hangi vesayet makamının yetkili olduğu, MK m. 433’te gösterilmiştir. Bu maddeye göre, “yerleştirme veya alıkoymaya karar verme yetkisi, ilgilinin yerleşim yeri veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde bulunduğu yer vesayet makamına aittir”. Buna göre, kısıtlama kararı verme yetkisi, kural olarak, kısıtlanacak kişinin yerleşim yerinin bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesine aittir. Ancak, gecikmesinde sakınca bulunan hallerde, kısıtlanacak kişinin bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesi de kısıtlama kararı verebilir. Örneğin, ülkeye giriş yapan saldırgan bir akıl hastasının özgürlüğünün kısıtlanmasına, giriş kapısının bulunduğu yerdeki sulh hukuk mahkemesi karar verebilir.

Kişinin yerleşim yeri, MK m. 19’a göre belirlenir. Bu maddeye göre, yerleşim yeri, bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir. Koruma amacıyla özgürlüğü kısıtlanacak kişi, kısıtlanarak velayet altına konulmuş ergin bir kişiyse, ana ve babasının; ana ve babanın ortak yerleşim yeri yoksa, çocuğun kendisine bırakıldığı ana veya babanın yerleşim yerindeki vesayet makamı (sulh hukuk mahkemesi) yetkilidir (MK m. 21/I). Özgürlüğü kısıtlanacak kişi vesayet altında bulunan ergin bir kişiyse, bu kişinin bağlı olduğu vesayet makamı, gecikmesinde sakınca bulunmayan hallerde, özgürlüğünün kısıtlanmasına karar vermeye yetkilidir (MK m. 21/II).

Makalenin Kaynağı: http://webftp.gazi.edu.tr/hukuk/dergi/10_2.pdf

Paylaş