Anayasa Mahkemesi, TCK 103/2 maddesini iptal etti!

AYM, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 103. maddesinin 2. fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine hükmetti.

Anayasa Mahkemesi (AYM), 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun çocuklara yönelik cinsel istismarlara verilecek cezayı belirleyen 103. maddesinin 2. fıkrasının Anayasa’ya aykırı olduğu gerekçesiyle iptal edilmesine hükmetti.

Türk Ceza Kanunu’nun 18 Haziran 2014 tarihinde değiştirilen söz konusu fıkrası, cinsel istismarın “vücuda organ veya benzer bir cisim sokulması” suretiyle yapıldığının belirlenmesi durumunda bu fiili gerçekleştiren kişilere mahkemeye hiçbir takdir yetkisi tanımadan en az 16 yıl hapis cezası verilmesini öngörüyor.
AYM, söz konusu fıkranın “mahkemeye olaya özgü takdir marjı tanımadığı” ve “onarıcı hukuk kurumları öngörmediği” gerekçeleriyle Anayasa’nın 2. maddesinde belirtilen hukuk devleti ilkesini ihlal ettiğine karar verdi.

AYM tarafında oy çokluğuyla alınan 12 Kasım tarihli karar Resmi Gazete’de yayımlandı. Söz konusu fıkra hakkında verilen iptal hükmü 1 yıl sonra yürürlüğe girecek. Okumaya devam et

Paylaş

Avukatların müvekkillerinden almış olduğu masrafların vergisel durumu

T.C. Gelir  İdaresi Başkanlığı İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı

Konu     :              Avukatların müvekkillerinden almış olduğu masrafların vergisel durumu.

           İlgide kayıtlı özelge talep formunuzda; … … A.Ş.’nin alacaklarının takibini üstlendiğiniz ve müvekkil kurum ile yapılan sözleşme gereği İcra Müdürlüklerine yatırılan icra takip masraflarının tarafınızca karşılanacağı, yapılan icra masraflarının borçlulardan tahsil edilmesi durumunda müvekkil kurumun bu masrafları tarafınıza ödeyeceği ancak dosya masraflarının borçlulardan tahsil edilmemesi durumunda ise ödediğiniz masrafların müvekkil şirket tarafından ödenmeyeceği, dolayısıyla bu durumun serbest meslek faaliyetinden doğan gider oluşturacağı belirtilerek, İcra Dairelerine ödenen masrafların gelir vergisi beyannamesinde gösterilip gösterilmeyeceği ve müvekkil firmaya belirtilen icra masrafları için düzenlenecek serbest meslek makbuzunda stopaj ve KDV hesaplanıp hesaplanmayacağı hususlarında Başkanlığımız görüşlerini talep ettiğiniz anlaşılmaktadır Okumaya devam et

Paylaş

Boşanma Davası / Rıza Dışında Kaydedilen CD Hukuka Aykırı Delildir

T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/2-703 E.,  2012/70 K.

Bir delilin mahkemece kabul edilebilmesi için, gerek öğretide yer alan ağırlıklı görüş, gerekse de H.G.K. Kararlarında ortaya konulan ölçüt; o delilin usulsüz olarak yaratılmamış olması ve hukuka aykırı biçimde elde edilmemesidir. Bir delilin usulsüz olarak elde edilmesi ayrı, usulsüz olarak yaratılması ayrı bir olaydır. Usulsüz olarak elde edilen bir delil somut olayın özelliğine göre değerlendirilebilirse de; usulsüz olarak yaratılan bir delilin hiçbir şekilde delil olarak kabulü olanaklı değildir.
Hükme esas alınan CD, davalı kadının rızası dışında kaydedildiği gibi sırf boşanma davasında delil olarak kullanılmak amacıyla bir kurgu sonucu oluşturulmuştur. O halde bu şekilde oluşturulmakla usulsüz olarak yaratılmış bu delilin hükme esas alınması mümkün değildir. Kaldı ki, bir an için delil olarak kabul edilse dahi ne CD içeriği, ne savcılık evrakı ve icra dosyaları ne de tanık beyanları davalının kusurlu olduğunu ispata yeterli bulunmamıştır. Okumaya devam et

Paylaş